Dr. Atkins tarafından hazırlanan bu diyetin amacı karbonhidrat alımını en aza indirgeyerek vücudun yağları yakmasını sağlamaktır. Bu diyette protein almak çok önemlidir. Aşırı kilolu kişilerin en çok tercih ettiği diyetler arasındadır. Bunun sebebi kısa sürede zayıflamaya yardımcı olmasıdır. Bu diyette çok fazla protein olduğu için bazı kişiler tarafından zararlı olabileceği de öne sürülmektedir.
Yapılan son araştırmalar bu diyetin kan – yağ seviyelerinin üzerinde olumsuz bir etkisinin olmadığını göstermiştir aksine bazı durumlarda kan yağını azaltabilir. Bu gibi sonuçlar Atkins diyetini yapanları bu diyetin güvenliği olduğu konusunda teşvik etmiştir.
Yine de bu diyetin her zaman olumlu sonuçlanacağını gösteren kanıt yoktur. Diyetle ilgili biraz daha bilgi edinmek istiyorsanız okumaya devam edin.

Atkins diyeti hızlı bir biçimde kilo kaybı sağlıyor mu?

Evet. Bunun 4 ana sebebi vardır:

•  Bu diyeti yapanlar enerji alımını günde 500 kalori kadar azaltırlar. Enerji alımı azaldığı için de kilo verilebilir.
• Verilen kilonun çoğu vücuttaki su kaybı yüzündendir.
• Bu diyet sayesinde iştahın önüne geçilebilir. Ama böyle bir etki lif oranı yüksek besinlerle beslenerek de elde edilebilir.
• Proteinli gıdalar sayesinde tokluk hissi sağlanır ve daha az yenir.

Atkins diyeti uzun süreli kilo kaybıyla mı sonuçlanır?

Hayır.
Araştırmalar bu diyetle zayıflayan kişilerin diyeti bıraktıktan sonra verdikleri kiloları geri aldıklarını göstermiştir. Bu yüzden Atkins diyeti kalıcı sonuçlar alabileceğiniz bir diyet değildir.
Kalıcı olarak kilo vermek istiyorsanız yaşam tarzınızda kalıcı değişiklikler yapmanız zorunludur. Beslenmenize bol bol sebze ve meyve ekleyin.

Atkins diyetini yapmak kolay mıdır?

Kesinlikle kolay değildir.
Bu diyeti yapanların yarısı ya diyetin başında pes etmişlerdir ya da diyet sırasında yememesi gereken şeylerden yiyerek kaçamak yapmışlardır.

Atkins diyeti kalp hastalıklarına karşı koruma sağlar mı?

Bunu kanıtlayan çok fazla araştırma yoktur. Bu diyetin uzun süreli olarak uygulanmasından sonra ne gibi yararları olabileceğini şimdiden saptamak mümkün değildir.

Atkins diyeti zararlı mı?

Bu sorunun cevabı da net değildir.
Araştırmaların çoğu bu tür diyetlerin böbrek, kalp ve damar hastalıkları gibi sorunları olan kişiler için uygun olmadığını göstermiştir. Bu diyet uzun süre yapıldığında kas zayıflığı gibi sorunlara da yol açabilir.
Dr. Atkins bile diyetindeki gerekli vitamin ve minerallerin eksikliğini fark etmiştir. Bu yüzden diyeti yapanlara günlük olarak besin takviyeleri almalarını önermiştir.

Atkins diyeti yapan kişiler bu diyetin potansiyel tehlikeleri yüzünden endişeli mi?

Evet.
Diyeti yapanların çoğu kısa sürede kilo verdiklerini fark etmektedir. Fakat bu kişilerin çoğu verdikleri kiloları geri alacakları konusunda endişelidir. Bu diyetle ilgili olumsuz birçok görüş de mevcuttur. Bu yüzden de diyeti yapanların çoğu endişelidir.

Diyet yaparak kilo vermek isteyenlerin kendine hakim olamadığı noktalar ve dikkat etmesi gereken 9 öneri. Fazla yapılan yanlışlarda diyebiliriz. Dikkat etmeniz önerilir.
Abur-cubur yok Eğer atıştırmak için birşeyler yemek istiyorsanız tercihiniz elma ve yağsız yoğurttan olsun.
Her gün ev yapımı ya da organik yemekler yiyin Bu tür yiyecekler kilo kontrolünüzde size yardımcı olur. Bu ürünleri mutlaka haftada bir ya da iki kez organik ürün satan manavlardan, marketlerden ya da pazarlardan temin edebilirsiniz.
X günde X kilo vermeliyim Hızlı kilo vermek doğru bir yol değildir. Kendinize hafta hafta kaç kilo verdiğinize ve vermeniz gerektiğine dair periodlar hazırlayın. Yani bir ya da iki hafta içinde 1,5 kilo vermeliyim gibi.
Her gün egzersiz yapın Haftada en az 3 kez egzersiz yapın. Koşu bandı kullanarak ya da egzersiz DVD’si alarak evde bu tür egzersizler bulunabilirsiniz. Dışarda ise, merdivenleri kullanarak ya da yürüyüş yaparak kilo vermenize yardımcı olabilirsiniz.
Her gün kahvaltı yapın İçinde her tür çeşit olan bir kahvaltı yapmanıza gerek yok. Size en uygun kahvaltı çeşidi süt, meyve parçacıkları içeren mısır gevreği, sütlü kahve ya da sadece küçük meyve parçacıkları.
Asla fast-food yemeyin Eğer fast-food yemek istiyorsanız bile tercihinizi çocuk menüsünden yana kullanın. Çocuk menüsü daha az kaloriye sahiptir. Eğer yeme isteğinizi engelleyemiyorsanız destek alarak kilo vermeyi deneyin
Gece bir şeyler yemek için geç değil Gün içinde almanız gereken kalori 200′den azdır. Buna sadık kaldıktan sonra gece yemek yemeniz kilo vermenize engel olmaz.
Ek vitaminler alın Kilo verirken sağlığınız için ek vitaminler almanız sizin için iyi olabilir. Bunun için doktorunuza başvurmanız sizin için yararlı olacaktır.

Kesin Zayıflama Yöntemleri

Kesin Zayıflama Yöntemleri

30 Gün Unutmayı ÖğreninKalıcı kiloya sebep olan çok yağlı ve sizin en çok sevdiğiniz 2 tane besini belirleyin ve bu 2 besini tam 30 gün hiçbir şekilde asla yemeyin. 30 gün sonunda bu kilo almanıza sebep olan çok yağlı ve çok sevdiğiniz iki besin tamamen damak tadınız tarafından unutulacak ve bir daha yeme ihtiyacı duymayacaksınız. Yapmanız gereken sadece 30 gün sabretmek. Örneğin en çok kilo aldıran besinler çikolata, şerbetli tatlılar, kaju, fıstık gibi aşırı yağlı kuruyemişler ve daha birçok yağlı besin.
Tercih yapın
Sevdiğiniz besinleri bir liste halinde yazın ve içinden en düşük kalorili besinleri işaretleyin. İşaretlediğiniz besinlere öncelik vererek güne başlayın en yüksek kalorileri en sona bırakın ve böylece gün sonunda beklide o en yüksek kalorili yiyeceklere gerek kalmadan tokluk hissiniz olacak.
Günde 1,5 litre su için
Günlük içeceğiniz su miktarı en az 1,5 litre olsun bunu alışkanlık haline getirin. Elinizden ufak su şişesiniz düşürmeyin. Ancak unutmayın her şeyin fazlası zarardır. İçtiğiniz suyu idrar yoluyla atamazsanız böbrekleriniz zarar görecektir. 2 kilo verebilmek için böbrekleriniz harap etmeyin. Bu yüzden günlük 1,5 litre yeterli olacaktır.
Yemek ardından yatmayın
Yemek yedikten sonra hareketsiz kalmamaya özen gösterin. Yemek yedikten sonra uzanmanız veya hareketsiz bir şekilde saatlerce oturmanız kilo almaya başlamanız için atılmış en büyük adımdır. Ancak burada şuna dikkat edin, yemek yedikten hemen sonra hızlı yürüyüşlere veya aşırı efor sarf edeceğiniz hareketlere başlarsanız buda son derece sağlıksız bir adım olur zira mide krampları, dalak şişmeleri, hatta kalp krizine kadar varan olumsuz sonuçlar tok karnınıza aşırı efor sarf etmenizden olabilir.

zayıflama yöntemleri

 Az ve sık yemek yemelisiniz
Yemek porsiyonlarınız az ama yeme sayınız çok olsun. Gün içinde yaşam şartlarınıza göre az az miktarlarda sık sık besin tüketmeye özen gösterin. Bu sizin metabolizmanızı sürekli çalışır durumda tutacaktır.
Yoğurt tüketin
Evet, yanlış duymadınız yoğurt tüketin. Yoğurt her ne kadar yağlı bir besin olsa da, araştırmalar gösteriyor ki diyet listelerinde yoğurt olan kişiler hiç yoğur yemeden diyet yapan kişilerden daha çok yağ kaybetmiş yani daha çok zayıflamıştır.
Lifli besinler tüketin
Lif içeren besinler açlık hissi oluşmasını engeller. Mercimek, nohut, kuru fasulye gibi yemekleri yediğiniz zaman uzun süre acıkmamanızın sebebi budur.
Tuz tüketimini azaltın
Tükettiğiniz fazla tuz vücudunuzda ödem oluşmasına sebep olacaktır. Biliyorsunuz tuz bedendeki suyu tutar buda ne yaparsam yapayım kilo veremiyorum şikâyetlerinin sebeplerinden biridir.
Maden suyu yani soda tüketin
Gazlı içecekler yerine maden suyu tüketin. Maden suyu tükettiğiniz besinlerin sindirilmesine yardımcı olarak kilo almanızı engelliyor.
15 defa çiğneyin
Bir lokmanızı 15 defa çiğnemeden yutmayın. Böylece midenize çok büyük bir yardımda bulunarak zayıflamanıza katkıda bulunacaksınız.
Meyve tüketin
Gün içinde bol bol tüketeceğiniz meyve tatlı krizlerine girmenizi engellediği gibi tok kalmanıza da fayda sağlar.
Şeker kullanmayın
Vücudunuzun ihtiyacı olan şeker oranını meyvelerden almaya çalışın. Kesinlikle fabrikasyon şekerlerin uzak durun.
Et tüketiminizi ayarlayın
Kırmızı et veya beyaz et bu iki tür ete de vücudunuzun ihtiyacı var öncelikle bunu unutmayın. Ancak özellikle kırmızı etin kilo almanızda çok büyük bir payı olduğunu unutmayın ve et tüketiminizi ayarlarken kırmızı ete daha az yer verin.

Kolesterol Nedir ? Kolesterol, dolaşım sisteminde bulunan bir lipiddir (yağlı bir madde) ve ortaya çıkmasının iki temel nedeni vardır. Bunlardan ilki, kişinin beslenme tarzıdır. Et ve süt ürünleri gibi hayvansal gıdaların ağırlıkta olduğu bir beslenme şekli yüksek kolesterole yol açabilir. İkinci nedense, karaciğer tarafından üretilen kolesteroldür Kolesterol hastaları ve kolestrolu yüksek olan kişiler için kolestrol değerlerini sağlıklı bir duruma getirmek için Diyetisyen Taylan Kümeli ‘nin hazırladığı diyet listesi.Diyet 3 başlıkta toplanmış. 420868 365962220090290 365290360157476 1393298 1354394217 n Sağlıklı Kolesterol DiyetiYaşam Boyu İyileştirici Diyet: Günlük öğünlerinizde daha az doymuş yağ tüketmeniz gerekir. Diyetinizi uygularken dikkat etmeniz gerekenler var. Örneğin 200 mg’ın altında kolestrol, toplam enerjinin de yüzde 7′sinin altında doymuş yağ tüketilmesi gerekir. Diyetinizi uygularken mümkünse aynı kiloda kalmaya çalışın ve mutlaka kilo almamaya çalışın. Vücut Ağırlığı Denetimi: Eğer fazla kilolarınız varsa ve iyi kolestrol ve trigliserit düzeyiniz düşükse kilo vererek kötü kolestrolünüzü düşürebilirsiniz. Fiziksel Aktivite Fiziksel aktivite hayatınızda mutlaka her gün olması gereken bir kural. Herhangi bir fiziksel aktivite size yardımcı olacak. Kolestrolünüzün yükselmesini engellemek için besinlerinize dikkat etmeniz gerekir. Peki nedir kolestrolünüzü yükselten besinler? Eğer kanınızdaki LDL oranını yükseltemek istemiyorsanız hayatınızdan çıkarmanız gerekenler: terayağı, margarinler, şeker, çikolata, tam yağlı sütlerle yapılan dondurma, kek, tavuk kanadı, yağlı kırmızı et, mandıra ürünleri, fast-food ürünleri… Diyetisyen Taylan Kümeli’ye göre doymuş yağlar en zararlıları. Bu yağ çeşidini genelde hayvansal kaynaklı gıdalarda bulunur. Sadece hayvansal yağlar değil tabi ki bazı bitkisel kaynaklı gıdalarda da bulunur. hindistan cevizi, kakao yağı gibi. Trans yağ içerenlerde kolestrol için zararlıdır. Kolestrolü düşürmek için ne yapmak gerekir? Yüksek oranda lif içeren besinleri tüketmeye çalışın. Tam buğday unu, kepek ekmekler, makarna, kuru baklagiller, sebze ve meyvelerde çokça lif bulunur. Kötü kolestrolü düşüren yemeniz gereken besinler var. Bunlar nelerdir diyorsanız eğer keten tohumu, ceviz, fındık, zeytin, kırmızı biber, sarımsak, soğan, enginar, brokoli, domates, maydanoz, portakal, elma yulaf, yeşil yapraklı sebzeler… Günde 2 adet ceviz yemelisiniz!

Zayıflamak için sizlerde artık doğru bir yöntem seçip bu amaçta başarı sağlamak mı istiyorsunuz? Zayıflamanın kolay olan yönünü görmek mi istiyorsunuz? Öyle ise sizlere lida zayıflama hapı kullanmanızı tavsiye ediyoruz. Lida zayıflama hapını kullandığınızda yağ yakabilmeniz de mümkün olacaktır. Lida zayıflama hapı sağlıklı bir yaşam için sizlere başlangıç sağlayacaktır.

  Orjinal zayıflama hapları içinde en doğru ve yararlı ürün olarak da bilinen lida zayıflama hapını kullandığınızda zayıflamak bir hayli mümkündür.

 Eğer sizde zayıflamak için lida zayıflama hapını kullanmak istiyorsanız  lidahapi.net sitesinden sipariş verebilirsiniz. Bu siteden lida kullananlar tarafından yapılan yorumları da okuyabilirsiniz.

Zayıflamak için çok fazla şeye ihtiyacınız olduğunu mu düşünüyorsunuz? Zayıflamak sizlere göre çok mu imkansız gözüküyor? Artık bu düşüncelerinizi bir kenara bırakın ve biberiye hapı ile tanışın. Biberiye hapı sizlere beklediğinizden çok hızlı bir şekilde kilo verme imkanını sunacaktır. Zayıflamak için artık yorucu spor programlarına ya da diyet listelerine ihtiyacınız yok.

Biberiye hapı içeriği tamamen doğal ve özel bitki özlerinden meydana gelmiştir. Oldukça doğal olan bu ürün ile hiç bir sağlıksal risk altında kalmadan zayıflamanız mümkün hale gelmiş olacaktır. Biberiye hapı düzenli bir kullanım dışında sizlerden hiç bir beklenti içinde olmayacaktır. Kilolarınızdan kolay bir şekilde kurtulabilecek, kiloları ve kilolu günleri geride bırakabileceksiniz.

Eğer sizlerde zayıflamak için tek bir yöntemden yardım almak istiyorsanız, yapmanız gereken şey biberiye hapı kullanımı olacaktır. Orjinal zayıflama hapları arasında ilk sıralarda gelen bu ürüne sahip olabilmek için ise biberhapizmir.com sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Yavaş ilerlemekte olan bir tedavi süreci hem kişinin bünyesini zayıflatmakta hemde bir ihtimal olarak sağlık sorununun daha da kötü bir hal almasına neden olmaktadır. Bu sebeple tedavi sürecini mümkün olduğu kadar hızlandırmak gereklidir. Sizlere bu noktada isveç şurubukullanmanızı tavsiye ediyoruz. İsveç şurubu doğal, profesyonel bir içeriği olan muhteşem bir besin takviyesidir.

Sürülerek ya da direkt kullanımı sağlamanız mümkündür. Her şekilde sizlere yarar sağlayacak bu mükemmel ürün sadece tedavi hızlandırmakla kalmayacak ve çok daha sağlıklı bir yaşam sürmenizi mümkün hale getirmiş olacaktır. Eğer tedavi ya da herhangi bir konuda uzman bir yöntemden yardım almak istiyorsanız isveç şurubu doğru bir tercihtir.

İsveç şurubu besin takviyeleri arasında kendini kanıtlamış ve ilk sıralarda yer almayı başarmıştır. Sizlerde isveç şurubunu kullanın sağlıklı bir yaşamın tadını çıkarın. İsveç şurubuna güvenli bir şekilde sahip olmak için ise isvecsurubuzayiflama.com sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Ayrıca pridoksin denilen B6 vitamini de âdet gerilimlerinde etkilidir. Balık, kuru baklagil (mercimek, nohut, kuru fasulye vb), patates, havuç gibi besinlerin bu dönemde sıkça tüketilmesi gerilimin azalmasına katkıda bulunur. Adet döneminde lida hapı kullanabilirsiniz. Hiç bir sakınca görmeden zayıflama kapsülü Lida ile devamlı kullanım rahatlığı ile zayıflayabilirsiniz. Gene bu dönemde, yağ ve yağlı besin tüketimi de premenstrüal tansiyonu artırabilir. Menstrüasyon döneminde bazal metabolizma hızı arttığından ek kaloriye ihtiyaç duyulacaktır. Bu süre içerisinde günde eklenecek 150-200 kalori, ihtiyacın kapatılması için yeterli olacaktır ve kilo aldırma açısından zararsızdır. Tüm bu uyarılar gerekli önlemlerin alınması için son sinyallerdir. Ne prömiyer ama! Erkekleri andropoza sokan hormon, testosterondur. Maalesef 40′lı yaşlarını süren erkeklerde testosteron hormonunda azalmalar olabilir. Testosteron hormonunda azalma, erkeklerde andropoz anlamına gelir ve yukarıda yazdığımız belirtiler ortaya çıkar. İşte tam bu noktada diyetetik bilimi gene imdada yetişiyor. Beslenme yoluyla andropoz belirtileri büyük ölçüde kontrol altına alınabilir. Tahılların en büyük özelliği B grubu vitaminlerce zengin olmasıdır. B vitamininin insan sağlığı üzerinde özel bir yeri vardır. Çünkü B grubu vitaminler bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Bağışıklık sistemi de bizleri hastalıklara karşı korur. Metabolizmanın genç kalmasını sağlar. Ancak B grubu vitaminler tahılların özünde ve dış kısımlarındadır. Ayrıca, proteinde iç kısma nazaran dış kısımda daha fazla miktardadır. Bu nedenle tahıllar ne kadar fazla rafine edilirse, başka bir deyişle ne kadar fazla beyazlatılırsa B vitaminleri ve protein miktarı o denli azalır.

Fx15 zayıflama hapı fazla kilosu bulunan kişilerin bu kiloalardan kurtulmasını sağlayan harika bir besin takviyesidir. Bu harika ürünü kullanarak tüm kilo verme zorluklarından kurtulacaksınız. Fx15 zayıflama hapı sizlere en kolay kilo verme şeklini sunacak ve  ideal kilonuza hızlı bir şekilde ulaşmanızı sağlayacaktır. Fx15 zayıflama hapını kullandığınız ilk günden itibaren kilo vermenin ne kadar kolay olduğunu, kilo vermek için zor yöntemleri denemeye gerek olmadığını anlayacaksınız.

Fx15 içeriği doğal bitki özlerinden meydana gelmiştir ve oldukça sağlıklıdır. Fx15 zayıflama hapını sağlığınızı riske atmayacak şekilde güvenle kullanabilirsiniz. Oldukça etkili olan bu ürün sizler için harika bir başlangıç yaratacaktır.Fx15 zayıflama hapını kullanmak zayıflamak için yapılacak en doğru tercihtir. Anlayacağımız gibi zayıflamak için sadece fx15 kullanımı yeterlidir.

Sizlerde zorlanmadan bu kadar doğal ve kolay bir şekilde kilo vermek istemez miydiniz? Bunun için tek yapmanız gereken şey fx15 zayıflama hapını kullanmak olacaktır. Fx15 zayıflama hapına sahip olmak istiyorsanız fx15ankara.net sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Fazla kilolarınız ve zayıflamak ile ilgili sorunlar mı yaşıyorsunuz? Artık sorunsuz bir şekilde zayıflamak ve ideal kilonuza ulaşmak mı istiyorsunuz? Öyle ise sizlere biber hapı kullanmanızı tavsiye ediyoruz, biber hapı sayesinde kolay ve sorunsuz bir şekilde zayıflamak sizler içinde mümkün hale gelmiş olacaktır. Biber hapı ile zayıflamak sizler için bir hayli kolay olacaktır çünkü biber hapı oldukça güçlü ve etkili bir formüle sahiptir.

Biber hapı içeriğinin doğal ve bitkisel bir yapıya sahip olması da sizlere en sağlıklı zayıflamayı sunacaktır. Eğer zayıflamak için doğru bir yöntem arıyorsanız  biber hapı tam size göre! Biber hapı sizlere sadece zayıflama değil aynı zamanda yağ yakma da sağlayacaktır. Buna göre biber hapı sayesinde vücudunuzda fiziksel görüntünüzü olumsuz yönde etkileyen yağlardan da kurtulabilecek böylece istediğiniz harika vücut ölülerine sahip olabileceksiniz.

Sizlerde bu kadar sorunsuz ve doğal bir şekilde zayıflamak ve bu harika ürün olan biber hapına sahip olmak istiyorsanız biberhapisitesi.net sitesini ziyaret edebilirsiniz. Her şey için gerekli olan tek şey düzenli bir biber hapı kullanımıdır.

Lw6090 zayıflama hapı ile oturduğunuz yerden kolay bir şekilde kilo verebileceğinizi biliyor muydunuz? Lw6090zayıflama hapı sizlere kolay bir şekilde kilo verme imkanı sağlayan muhteşem bir üründür. Kilo vermek için artık zorlanmayacak ve istediğiniz kolay bir şekilde düşebileceksiniz.Lw6090 zayıflama hapı sayesinde kilo vermek sizler için bir hayli kolay olacak ve her şey istediğiniz yönde gelişecektir.

Lw6090 içeriği doğal bir formülden meydana gelmiştir, lw6090 zayıflama hapı bu şekilde kilo vermenizi sağlayan mucizevi bir besin takviyesidir. Lw6090 zayıflama hapı ile kilo vererek yaşamınızdaki en başarılı zayıflama deneyiminizi yaşayacaksınız. Üstelik lw6090 zayıflama hapı yağ yakma etkisi de göstererek fiziksel güzelliğinizi daha kaliteli kılmanızı sağlamaktadır.

Eğer sizlerde bu kadar kolay bir şekilde kilo vermek istiyorsanız lw6090 zayıflama hapını kullanmanızı biz sizlere şiddetle öneriyoruz. Düzenli birlw6090 kullanımı sonucunda istediğiniz kiloya ulaşmak artık sizler içinde mümkün olacaktır. Lw6090 zayıflama hapına sahip olmak istiyorsanız lw6090kullananlar.com sitesinden bu mükemmel ürünü güvenle temin edebilirsiniz.

Siz hala zayıflamak için yorucu yöntemleri mi deniyorsunuz? Ya da zayıflamak için kolay ve etkili bir yöntem miarıyorsunuz? Öyle ise sizlere maurerszayıflama hapını şiddetle tavsiye etmekteyiz. Maurerszayıflama hapı sayesinde zayıflamak sizler için oldukça eğlenceli olacaktır. Maurers zayıflama hapını kullanmaya başladığınız ilk günden  itibaren zayıflamanın ne kadar kolay olduğunu görebilecek ve kullanıma büyük bir istek ile devam edeceksiniz.

Maures zayıflama hapı zayıflamanın en kolay hali olup aynı zamanda en sağlıklı şeklidir. Maurers zayıflama hapını kullanırken kendinize kısıtlama getirmenize gerek kalmayacaktır. İstediğiniz gibi yemek yiyebilir ya da istediğiniz gibi dinlenebilirsiniz. Düzenli bir maurers kullanımısağladığınız sürece  maurers zayıflama hapı ile zayıflamak bir hayli mümkündür.

Maurers zayıflama hapı güçlü ve doğal içeriği sayesinde sağlığınızı risk altında sokmayacak hatta kilolarınızı vermenizi sağlayarak daha sağlıklı olmanıza olanak tanıyacaktır. Eğer sizlerde bu kadar kolay bir şekilde zayıflamak istiyorsanız maurers zayıflama hapına sahip olmak için maurershapi.net sitesini ziyaret edebilir, maurers zayıflama hapını temin edebilirsiniz.

Hayatımız boyunca, yağ hücrelerimizde daha fazla toksin birikir ve hücreler kalabalıklaşır ve yoğunlaşır. Tıkanmaya başladıklarında, biz de tıkanmış hissederiz. Gerçekte yağ hücrelerimizde biriken çöpler olan selülit geliştirmeye başlarız. Bu istenmeyen bir durumdur fakat müjde sizi sevindirecek. Lida bunları da yokedebiliyor. Yağ hücrelerimiz bunlarla doldukça, biz de şişeriz, ağırlaşırız ve kıyafetlerimiz dar gelmeye başlar. Lida önüne geçebilir. Zamanla hücrelerimiz öyle sıkışık hale gelir ki yeterince oksijenlenemezler. Çöpleri içine yığacak hücreler aradıkça vücudumuz daha fazla yağ hücresi üretir. Bu üretimi engellemek ise özü itibarıyla Lida’ dır. Bunlar da daha fazlasını alamaz hale gelinceye kadar çöplerle doldurulurlar. Lida kullananlar bunu çok iyi bilir. Solmaya ve şekilsizleşmeye başlarlar, gelişimleri gecikir. En sonunda, boğulmaya başlarlar. İşleri daha da kötüleştiren, bu fazla uygarlaşmış besinlerin kolonu, böbrekleri ve karaciğeri -görevleri zararlı öğeleri kan akımın: an süzerek vücuttan uzaklaştırmak olan organlar toksik lağım çukurlarına dönüştürür. Zamanla, fazla yüklü hale gelir ve görevlerini yerine getiremez ve bizi yorgun ve hasta kılarlar. Bir şeylerin yolunda gitmediğini hissedebiliriz, ama sorun mikroskobik düzeyde olduğundan, sadece bu konuda bilgili olan kişiler gerçekten ne olduğunun farkına varabilir. Geri kalan krizler bitkinlik, sersemlik, bulanık düşünme, kafa karışıklığı, baş ağrısı, alerjiler ve vücut ağrılarının nedeninin ne olduğunu bilmeyiz. Toksisite kendini kırışıklık, yaşlılık lekeleri, kuru ya da yağlı cilt, akne, alerji ve vücut kokusu gibi daha belirgin yollardan gösterir. Lidaya başladıktan hemen sonra bunların gerilemeye başladığını, uzun vadede de yokolduğunu göreceksiniz.

Bu bitkisel kökenli maddeler ince bağırsaklarda sindirime uğramazlar. İşte Lida’ nın bir özelliği de bu ve bunun gibi sindirim bozukluklarının önüne geçmektir. Kişiler, akışkanlıklarına bağlı olarak çözünür (meyve ve sebzelerdeki gibi) ya da çözünmez (tahıl kökenli gevreklerdeki gibi) şekilde olabilen lifler midenin boşalmasını geciktirirler. Besin yumağının ince bağırsaklardan geçişini yavaşlattıkları için suyun gerilimini sağlarlar (tuzlar yumuşamıştır). Lifler bağırsak florasının kendini yenilemesine katkıda bulunurlar ve Lida kullanımında kabızlığa engel olurlar. Glikoz metabolizmasını iyi düzenledikleri için hem açlık hissini geciktirirler hem de diyabete karşı en iyi kontrol sistemini oluştururlar. Lif açısından zengin bir şekilde beslenmek, Lida ile günlük gıda miktarını % 5 ila 10 daha azaltmamızı sağlar. Kilo problemi olan kişilerin Lidayla koordineli olarak bundan faydalanmaları mümkündür. Günde 20-30 gram lif tüketmek kolesterolü düşürür. Lifler ince bağırsaklarda faydalı bakterilerin büyümesini ve etkinliklerini artırarak toksin üreten maddelerle savaşmalarını sağlarlar. Lifler, kanser yapıcı maddelerin mukoza dokusu ile İlişkisini kesmek yoluyla bunları zararsız ya da az zararlı hale getirirler. Lif açısından zengin bir beslenme için daha çok sebze ve meyve tüketmeliyiz ve bu besinleri günlük beslenmemizde artırırken bunu yavaş yavaş yapmalıyız, böylece şişkinlik ve gaz oluşumunu da Lida desteğiyle de önlemiş oluruz. Yemek esnasında yeterince su içerek (günde en az bir buçuk litre) midede oluşacak besin yumağını hidrate etmeliyiz.

B vitaminleri, birbirleri ile ilişkili olan ve suda çözünen bir grup besin maddesidir. Her zaman ve imkan olduğunca Lida ile birlikte tüketmelisiniz. B kompleks olarak da adlandırılan bu vitaminler yiyeceklerde birlikte bulunurlar. Bunlar B1 tiamin, B2 riboflavin, B3 niyasin, B5 pantotenik asit, B6 Pridoksin, Biotin, folik asit ve B12′ dir. Hepsi gerçek vitaminlerdir. Hepsi Lida’ nın gücüne güç katar, zayıflamayı sorunsuz hale getirirler. Bir maddenin gerçek vitamin niteliğini taşıması için gereken 3 koşul vardır: Vücut tarafından üretilemez ve yiyeceklerden alınması gerekir. Bu maddenin eksikliği klinik semptomlar oluşturur. Maddenin vücuda verilmesiyle, eksiklik semptomları ve işaretleri geriye döndürülebilir. B ailesinin diğer elemanları kolin, inositol ve paraaminobenzoik asittir. Hepsi birlikte sinir sistemi, ruh sağlığı ve etkin sindirimin korunmasından sorumludur. Sindirim kısmı bizi ilgilendirdiği için şunu söyleyebiliriz: Lida kimi zaman bağırsaklarda ufak sıkıntılar yaratabilir. Tüm istenmeyen etkilerden de B türevleri ile kurtulabilirsiniz. Stres, vücudun B vitaminlerine olan gereksinimini artırır. Beyaz unun öğütülme işlemi, B vitaminlerinin 5 tanesini yok eder. Tiamin (B1), riboflavin (B2) ve niyasin (B3)’ enerji vitaminleri’ olarak adlandırılırlar. Biotin ve pantotenik asit (B5) ‘anti-stres vitaminleri’ olarak bilinirler. Pridoksin (B6) çoğunlukla ‘anti depresyon vitamini’ olarak adlandırılır. Lida vitaminler tarafından her zaman desteklenebilir.

Doktorum detoks yapmamıza gerek olmadığını çünkü vücudumuzun kendine detoks yapacak kadar donanımlı olduğunu iddia ediyor. Güvenli olmadığını söylüyor. Haklı mı? Cevap: Aslında doktorun bir bakıma haklı ama bazı hayati bilgelere sahip değil. Lida detoks ile desteklendiğinde mucizeler yaratabilecektir. Detoksun tehlikeli olabileceği doğru. Yukarıda söylediğim gibi, oruç özellikle su oruçları çok tehlikeli olabilir, çünkü çok tehlikeli toksinlerin kan akımına çok, çok hızlı salınmasına neden olur. Fakat bunlar Lida yoksa geçerli. Oruç tutanın ne kadar sağlıklı ve il iyi beslenmiş olduğu, vücudunun ne tip toksinler içerdiği gibi etkenlere göre bazılarını çok kötü hasta edebilir. Önemli olan vücudunuzun dayanabildiği hızda detoks yapmanız ve vücudunuzu toksinlerin verdiği zararı tamir etmejisi için beslemenizdir. Lida Çay da bunu sağlar. Yeniden yapılandırma öğeleri içeren detoks programları, örneğin meyve suyu içerenler; sadece su veya su ve limonatanın çeşitli karışımlarını içerenlerden çok daha sağlıklıdır. Her detoks programı ve kişi farklıdır, bu yüzden doktorunuzla hemfikirim, bu programların sizin özel sağlık koşullarınız I için güvenli olduğuna garanti veremem. Ama doktorunuzun açıklamasının kısıtlayan yeri şurasıdır: Vücut kirlenmemiş bir çevrede, insanlar besin yoğun işlenmemiş ürünler yediğinde verimli çalışan arındırıcı organlara sahiptir. Bu organları Lida ile zayıflama döneminde destekleyebilirsiniz. Amerikalılar bunu yapmaz. Sağlıklı kalmak veya hastalıklarımızdan kurtulmak için, sistemimizi temizlememiz gerekir. Bunu, besleyici detokslardan, kolon hidroterapisine, kahve lavmanlarından, lenf boşaltım masajlarına kadar birçok yoldan yapabiliriz. Uygun sağlık durumuna erişmek istiyorsak bu girişimler gereklidir. Temizlemenin yanında zarar görmüş doku ve hücreleri yeniden yapılandıran bir detoks yapıyorsak, detoks sadece çok güvenli olmakla kalmaz aynı zamanda en hasta insanda bile uygulanabilecek hızlı bir iyileştirme stratejisidir.

Lesitin, yağla birleşebilme yeteneği ve su içeriği olan, pek çok üründe bulunan yaygın bir bileşendir. Lida kullananlar lesitini mutlaka almalıdırlar. Ne var ki lesitin kalp hastalığının önlenmesi ve tedavisinde hayati öneme sahip bir faktör- kilo vermeye yardımcı olan mucizevi bir besin olarak ün kazanmıştır. Lesitin, karaciğer tarafından üretilir ama yumurta şansında da bulunur, ilk kez 1850′de ayrıştırılmıştır. Soya fasulyesinde de bulunur ve günümüzde yaygın olarak tüketilen besin de budur. Yağlar ve temel yağ asitlerinin kompleks bir karışımı olan lesitinin kendisi de fosforla birleşmiş bir yağdır. Lesitindeki fosfolipitler kolin ve inositolle bağlantılıdır; bunların kolesterolü kontrol etme ve yağların yakılarak enerjiye dönüştürülmesinde metabolizmaya yardımcı olan aktif elemanlar olduğu düşünülmektedir. Lida için bu şekilde bir yardım mucizelere vesile olabilir. Laboratuar hayvanları üzerinde yapılan araştırmalar, kan kolesterolünü azaltma ve lipitlerin normal düzeylere getirilmesi yoluyla aterosklerozun (arterlerin sertleşmesi) geriye döndürülebileceğini göstermiştir. Saf soya fasulyesi lesitini düzenli olarak diyette yer aldığında kolesterolü düşürür. Lidayla birlikte Lesitin ve kolesterol denge içinde bir arada bulunurlar – Lesitin kolesterolü kontrol altında tutar. Kendi haline bırakıldığı zaman kana karışmaz ama arterlerde kalır ve emilmezse sonunda orada çöküntüler meydana getirir. Bir emülsüfiyer olan lesitin, kolesterolün vücut hücrelerinin geri kalanı içine emilimini etkiler, böylece zararlı kolesterol birikimini önler. Bir emülsüfiyer olarak lesitin, yağları parçalar; büyük yağ partikülleri yapışkan trombositlerin toplandığı bir yer olarak görevini yerine getirir, böylece kan dolaşımını yavaşlatır ve sonunda kanın pıhtılaşmasına yol açar. Yapılan çeşitli incelemeler, koroner kalp hastalığı olan insanlarda kandaki lesitin düzeyinin düşük olduğunu ve bu nedenle kanın pıhtılaşma riskinin de arttığını göstermiştir. Linoleik asitin yanı sıra Lida ile linolenik ve doymamış yağ asitleri de trombositlerin (kan pulcuklarının) yapışkanlığını azaltır: Her ikisi de lesitin bakımından zengindir. Bu, iyi kolesterol ve kötü kolesterol düzeylerini etkiler. YYL düzeylerini yükseltirken DYL değerlerini düşürürler.

Özellikle oburluk ve obezite sorunu olan insanlara Lida ile bu yöntemi tavsiye ederim. Program insanlara hayatlarında bir defa elde edebilecekleri; sağlık sorunlarını ya da önceden var olan sağlık sorunlarının tekrarını önleyecek ve hayat boyu düzgün beslenmeyi öğrenmelerini sağlayacak taze bir başlangıç fırsatı sunmaktadır. Bunlar Dr. Roni’nin kliniğine gidebilenler için birebir doğrudur. Sağlığını geri kazanmak isteyen herkes bence Lida diyetini uygulamalıdır. Çoğu zaman sağlığımızı doğal yollardan iyileştirebiliriz. “Doğal” yollar buradaki anahtar noktadır. Bence fazla kilolardan ve hastalıklardan kurtulmak için öncelikle en doğal yaklaşımları kullanmalıyız. “Hızlı tamirler”e, ilaçlara, ya da sağlığımızı kazanmamızı veya sürdürmemizi sağlayan tıbbi girişimlere güvenmek yerine ben kendi bedenimizin iyileşme yetisinin sağlanmasına ve desteklenmesine inanırım. Düzgün beslenme konusunda kendimizi eğiterek ve doğru besinleri Lida kullanırken almanın ne kadar önemli olduğunu öğrenerek, kendimizi hayatımızın sonuna kadar güçlendiririz Dr. Roni’ nin yaklaşımının fazla kilo ve bununla ilgili sorunlar konusunda doğru yaklaşım olduğuna inanıyorum. Lida bu iş için geliştirilen en etkili üründür. Biz sağlık uzmanları tamamlayıcı ve alternatif yaklaşımlar konusunda ihtiyatlı olsak da, bu konuda açıklık göstermemiz gerektiğine inanıyorum.

Gördüğümüz gibi, bilim adamları, sağlık ve belirli Lida diyet tipleri arasında bir ilişki olduğunu belirtmişlerdir. Örneğin, Amerika ve İngiltere ‘ de kalp hastalığına bağlı ölümler, dünyadaki en yüksek oranlardır. Bu iki ülkenin diyetleri son derece geliştirilmiştir ve burgerler, patates kızartmaları, süt ürünleri ve kırmızı et gibi işlemden geçirilmiş ve çok yağlı yiyeceklerle yüklüdür. Bunun yanı sıra, bu ülkelerdeki taze meyve ve sebzelerin kişi başına tüketimi dünyanın başka yerlerine göre fark edilir ölçüde düşüktür. Lida ile belirli bir tip beslenmenin faydası olduğu sanılmamaktadır. Akdeniz insanları makama, yağlı peynirler, soslar ve kırmızı et sever, buna karşın bazı durumlarda bir İngiliz ve Amerikalı kadar kilolu olmalarına rağmen, muhtemelen taze meyve ve sebzeleri daha çok tükettiklerinden, Akdenizlilerde kalp hastalıkları oram fark edilebilir ölçüde düşüktür. Kasım 1991 ‘de, bir grup Avrupalı bilim adamı, yaklaşık yarım milyon insanın yeme alışkanlıklarını izlemek için son derece büyük bir çalışmaya başladı. Sonuçlar, yüzyılın sonuna kadar açıklanmayacak, ancak beklemeye değer. Bunu Lida Ayşe Arman da söylemişti. Şu anda, Uluslararası zayıflama Araştırma Kuruluşu, akciğer, kolon, prostat, mide ve meme zayıflamaleri üzerinde diyetin etkilerini tespit etmek için Fransa’ da Lyon’da dört yıllık bir çalışma sürdürmektedir. Bu ilk süreçten sonra finans desteği devam ettikçe, araştırma diyet ve zayıflama arasındaki bağlantının daha nadir formlarım da incelemeye devam edecektir. Araştırmanın, başlı başına antioksidan besinler olan A, C ve E vitaminleri ve çinko minerali hakkındaki çalışmalarına dayanarak, bu besinlerin bağışıklık sistemini güçlendirerek kalp hastalığı ve zayıflamae karşı korumada önemli olduklarını, kuşkuya yer bırakmaksızın belirtebiliriz. Zayıflama sürecinde de tüm bunlarla birlikte Lida’ nın iyileştirilmesi ve düzenli kullanımı etki yaratabiliyor. Yine de, sadece bu destekleri almanın, yağlı yiyecekler yemek, sigara içmek ve spor yapmamanın zararlarım telafi etmeyeceğini de belirtmek gerekir. Tüm sağlık görüşü göz önünde bulundurulmalıdır. Anti-oksidanlar, muhtemelen koroner kan damarlarının hassas canlı hücrelerini serbest radikallerin hasarından koruyarak etkilerini gösterirler. Serbest radikaller, kolesterol ve trombüs birikmesi için zemin hazırlarlar, böylece de bu önemli arterleri daraltırlar. Hastalıklı ve dar arter bir pıhtıyla tümüyle tıkandığı zaman, kalp kasının bu artere bağımlı olan kısmı ölür (myokard infarktüs).

Kilo vermek ve verdiğiniz kiloyu korumak için “bir başarı planı yapmazsanız, sadece ama sadece başarısız olursunuz.” Yaşadığımız toplumda yediklerimizle ilgili sağlıksız kararlar veriyoruz, fakat buna karşı koymaz ve direnmezseniz beslenme alışkanlıklarınız sizi bir süre sonra zor durumda bırakacaktır. Lida Rejimi yapmak için, kendinize bir temel hazırlayın. Bu temel, değişiminizi destekleyecek güçte olmalı. Kendilerini önceden hazırlayan danışanlarımın hemen hemen hepsi başarılı olmuşlardır. Hatta, çoğu düşündüklerinden daha başarılı olmuştur. Kendilerini başarıya hazırlamayanlar ise değişmekte zorlanıyorlar. Engellere takıldıkları zaman onları aşamıyor ve en sonunda da eski alışkanlıklarına dönüyorlar. Düşünce şeklinizi, vücudunuzu ve ruhunuzu değişime her yönden hazırlamalısınız. Bu bölümde kendinizi nasıl hazırlayacağınızı, adım adım talimatlarla öğreneceksiniz. Gideceğiniz yeri belirlemeden, bilet almadan ya da cebinize para koymadan yolculuğa çıkmazsınız. Aynı şekilde, hedefinizi saptamadan, Lida Rejimi’ ne başlamayın. İki saatten daha uzun bir süre yemek yemezseniz, acıkmaya başlarsınız. Bu aşamada Lida’ nızı bozma riskiyle karşı karşıya gelirsiniz. Ama Lida’ yı bozarsanız daha çok kilo alır ve sağlığınızı tehlikeye atarsınız. Lida yaptığınızda vücudunuzdaki hücreler yenilenir ve açılır. Mide ve bağırsak sisteminiz yeni doğmuş bir bebeğinki kadar temiz olur. Lidadan sonra çeşitli gıdalardan oluşan bir beslenme alışkanlığı elde etmeli ve sindirim sisteminizi yavaş yavaş değişik gıdalara hazırlamalısınız. Buna pirinç gevreği yiyerek başlayabilirsiniz ve daha sonra da diğerlerine geçersiniz.

Bitkiler, organla birlikte çalışarak zararlı toksin ve maddelerin vücuttan atılmasını sağlar. Lida’ da bitkisel bir ürün olduğu için aynı şekilde sağlıklı kilo vermek için kullanılmaktadır. Böbrek, karaciğer, kalın bağırsak gibi boşaltım organlarının temizlenmesine yardımcı olurlar. Kırmızıbiber ve zenfecil gibi bazı bitkiler vücudu uyararak kendinizi daha enerjik hissetmenizi sağlarken diğerlerinin de temizleyici etkisi vardır. Bunun yanı sıra, bitkiler belirli organları temizleyip onararak sindirim sistemini düzenler. Örneğin, kalın bağırsak duvarındaki mukusları temizler, bağırsaktaki yanmayı geçirir, böbrekleri temizleyerek vücudumuzun alkalin seviyesini yükseltir, karaciğeri düzenleyerek hormon seviyesini dengeler. Lida gibi bitkiler de metabolizmayı hızlandırarak genel vücut sağlığını daha iyi hale getirir. En etkili bitkiler şunlardır: karahindiba kökü, kaba yonca yaprağı, dulavratotu, akdiken kabuğundan elde edilen müshil, sinirliot tohumunun kabuğu, pancar lifi, yulaf kepeği, elma pektini, pirinç lifi, rezene tohumu, kaygan karaağaç kabuğu. Kilo vermeden Lida diyeti yapmak istiyorsanız, günde bir ya da iki adet protein içeceği tüketmelisiniz. Soya, yumurta ve kesilmiş sütün suyundan yapılmış, size alerji yapmayacak bir markayı tercih edin. Ayrıca, dokuz temel amino asitle karbonhidrattan çok protein içermeli. Lida ile zayıflamaya çalışırken, içeceğinizi suyla ya da inek sütü yerine soya, pirinç, badem sütlerinden biriyle karıştırın. Daha güzel bir tat elde etmek için vanilya, tarçın, badem ya da muz parçacıkları ekleyin.

Et ve mandıra ürünlerini her zaman organik tüketin. Ayrıca mümkün olan en düşük yağ içeriğini bulmaya çalışın etin yağsız parçalarını seçin (bonfile veya et tranş gibi), görünür herhangi bir yağı temizleyin ve yağsız veya % 1 yağ içeren mandıra ürünlerini tercih edin. Mümkün olduğu kadar sıkça ve çoğunlukla da doymamış veya omega-3 yağlarını tüketmeye çalışın.

Yiyeceklerimizin yaklaşık % 20′sini konserve olarak alıyoruz. Nerde yaşıyoruz, nükleer sığınakta mı? Bakın ben gerçekçi biriyim. Meşgul olduğunuzda Wendy’s arabaya servisine gitmektense, Trader Joe’nun kırmızıbiber konservesini açıp, mikrodalgada pişirmenin sizin için çok daha kolay olduğunu biliyorum. Anlıyorum. Yine de çiftçi pazarından almak yerinekonserve sebze yemenizi istemiyorum. Aynı şey değil çünkü.

Her şeyden önce kalori yatırımınızın beslenme karşılığını uzaktan bile almıyorsunuz. Birçok sebze orijinal besin değerinin % 90′a kadar olan kısmını konserveleme sırasında kaybeder. İkinci olarak, konserve yiyeceklerde sodyum genellikle çok yüksektir bazı konserve çorbalarda 2.000 mili gram vardır!

Fakat belki de en kötüsü konservelerin BPA içeren plastikle kaplanmasıdır. Çevre Çalışma Grubu bir çalışma yaptı ve sıradan 10 konserve yiyecekten birinin ve 3 bebek mamasından 1′inin tek bir porsiyonunda BPA seviyesinin, diğer endüstriyel kimyasallar için FDA’nın belirlediği maksimum güvenlik seviyesinden 200 kat fazla olduğunu buldu. Sorun şu ki iş konservedeki BPA’lara geldiğinde, devletimizin şu anda belirlediği bir güvenlik standardı yok sizin anlayacağınız limit gökyüzü! İngiltere’de yapılan bir çalışma, süpermarketlerden alınan 62 konservenin 40′ında BPA’nın pozitif çıktığını buldu. BPA, insülin direnci, erken ergenlik, prostat kanseri ile hormon bozukluğundan kaynaklanan diğer sevimli durumlara ev sahipliği yapıyor. Kaçınılması gereken bir madde ve biz Lida Dai Dai Hua kullanıcılarının bu maddeden uzak durmalarının daha iyi olacağını söylüyoruz.

Bu da işlenmiş gıdalardan uzak durmak için 794 no ‘lu nedendir. Konserve yemek zorundaysanız, organik, az tuzlu olanlardan alın. BPA ‘ya maruz kalmanızı mümkün olduğunca en aza indirin. En çok konserve çorba, makarna ve bebek mamasında vardır. Eden organik fasulyeleri BPA içermeyen doğalrezin bağlı astarla, özel bir kutuda paketlenen tek markaydı. Türkiye’deki neredeyse diğer tüm kutuların kaplamasında (bazı konserve meyveler hariç) BPA vardır- ve dolayısıyla yiyeceğinizde de. Bu nedenle Lida kullanarak zayıflarken neyi nasıl yiyeceğinize, yiyeceklerinizi nasıl seçeceğinize dikkat etmelisiniz.

Yapay tatlandırıcı bulunan, daha doğrusu içinde “yapay” ya da “suni” ibaresi geçen besin maddelerini tüketmemeniz gerektiğini sizlere yazılarımda sürekli aktarmaya çalışıyorum. Bunun sebebi bu “yapay” maddelerin vücudumuz ve metabolizmamız tarafından “okunamaması” dolayısıyla tam anlamıyla işlenememesi gerçeğidir. Lida zayıflama ilacıvücudunuza alınan fazla maddelerin metabolizmanız tarafından “okunup” sindirilmesine, dolayısıyla fazla kiloların vücuttan atılmasına yardımcı olur. Ancak tabi ki zayıf kalmada en etkili yöntem vücuda metabolizmanızın tanıyamayacağı, doğal olmayan, yapay maddeleri almamaktır. Ancak günümüz koşullarında en organik besin maddesinin bile içersinde GDO veya böcek ilacı, veya endokrin bozucu herhangi bir özellik bulunma ihtimali oldukça yüksektir. Fazla kilolar bu maddelerin vücutta yarattığı belki de en masum yan etkilerdir. Çünkü fazla kilolardan doğal bir ilaç ve doğal bir yöntem olan Lida Dai Dai Hua kullanarak kurtulmak mümkün. Ancak bu maddelerin vücutta hastalıklara neden olan diğer etkileri kolayca vücudunuzdan silinip atılamamaktadır.

Sizlere “yapay” içerikli besinler yerine evinizde kendinizin bile kolayca hazırlayabileceği bazı seçenekler sunmak istiyorum:

Normal yoğurdunuza önce 1 bardak sade, sonra 1A bardak, daha sonra 2A bardak yoğurt ekleyerek, şekerli (ya da Tanrı korusun, yapay tatlandırılmış) yoğurtları bırakabilirsiniz. % 100 sadeye ulaşınca da tatlandırmak için yoğurdunuza çilek, ahududu ve böğürtlen ilave edin.

İçinde kıvam arttırıcı ve sakız olan az yağlı mandıra ürünlerinden uzak durun sentetik yapışkan madde ile hormonlarınızı allak bullak etmenizdense, küçük bir parça ekşi krema veya makul miktarda tam yağlı süzme peynir yemertnjzi tercih ederim.

Ayran kefir veya krem frais gibi diğer mandıra kültür urünlleriyle denemeler yapın. Bu süt ürünlerinin hepsinin ayrı bir keskin fermantasyon tadı vardır karnınızdaki bakteriler sizi takdir edecektir.

Yunan tarzı çok proteinli yoğurdu deneyin koyuluğunun nedeni tülbentten süzülmesidir, bu nedenle sulu: kısmı atılır.

Tam yağlı peyniri fazla tüketmeyin şüphesiz lezzetli! ancak bu tadın oldukça yüklü kalori içerdiğini unutmayın.

Hayatınızda yapacağınız bunlar gibi küçük değişimlerin karşılığını, bunları alışkanlık haline getirince kelimenin tam anlamıylaaltın değeriyle geri alacaksınız. Sağlıklı günler.

Kokainin etkisinde kalan nörotransmiterlerden birine dopamin adı verilir. Dopamin beynin zevk duygularını denetleyen, limbik sistem isimli bölümündeki nöronlar tarafından salgılanır. Dopamin normalde bir sinir ile resinin reseptörüne bağlanıp hücrede bir değişikliğe yol açar açmaz, kendisini salgılayan nörona geri pompalanır. Fakat kokain dopamin taşıyıcısı (dopamine transporter) olarak isimlendirilen bu pompalanmayı bloke eder. Bundan dolayı dopamin nöronlar arasındaki boşluk sinapsında birikir. Bu noktada altı çizilmesi gereken bir önemli bilgi de piyasada bulunun Sahte lida ‘larda dopamin bulunma ihtimalidir. Sonuçta dopamin salınımı aslında durmuş olması gerekirken, hücresini etkilemeye devam eder. Kokain kullanan birinin kısa bir süre için ekstra bir zevk duyumu hissetmesinin nedeni işte budur.

Kokain Beynin İşleyişine Zarar Verebilir

Kokain bireyin belli bir süre için zevk duymasını sağlayabilse de, daha sonradan zevk alma yeteneğine hasar verebilir. Araştırmalar uzun bir dönemi kapsayan Sibutramin kullanımının beyindeki dopamin miktarını veya dopamin reseptörlerinin sayısını azaltabileceğini ortaya koymaktadır. Bu olduğu takdirde sinir hücreleri gerektiği gibi haberleşebilmek için kokaine gereksinim duyarlar. Beyin, bu madde olmaksızın herhangi bir zevk duygusu oluşturabilmek için reseptörlere yeterli miktarda dopamin gönderemez. Uzun süreli bir kokain ya da crack kullanıcısı bu maddeleri almayı bırakırsa, tekrar kullanmak için aşırı derecede şiddetli bir istek duyar. Çünkü bu maddeler olmaksızın hemen hemen aynı yoğunlukta zevk duygusuna ulaşamaz.

Kokain Kan Damarlarını Daraltabilir

Kokain bedenin kan damarlarının daralmasına yol açarak kan akışını güçleştirir. Bu durum ciddi sorunlar yaratır. Kanı tüm bedene pompa-layabilmesi için kalbi daha fazla çalışmaya zorlar. Hiç dar ve sıkı bir pantalona sığmaya çalıştıysanız, daralmış kan damarları arasından kanı pompalamanın, kalp için ne kadar güç olduğunu anlayabilirsiniz.

Kalp, daha fazla çalıştığı zaman daha hızlı atar. Doğal ritmini geçici olarak kaybedecek kadar çok fazla çalışabilir. Buna fibrilasyon denir ve bedendeki kan akışını durdurduğundan çok tehlikeli olabilir. Kokainin, kalp üzerindeki etkilerinden birçoğuna aslında bedenin kontrol merkezi olan beyin üzerindeki etkisi neden olur.

Diğer egzersiz türlerini deneyin. On iki hafta boyunca haftada üç kez tai chi ve Qigong yapan insanların BMI, bel çevresive tansiyonlarında önemli ölçüde düşme görülmüştür. Çalışmanın başında katılımcıların kan şekeri yüksekti ancak üç hafta sonra HblAc, açlık insülini ve insülin dirençleri düşmüştü. İnsülin direncinin düşmesi iyi bir şeydir bu nedenle Lida kullanıcılarına insülin direnci düşürecek herhangi bir aktivitenin doğru olduğunu buradan bir kere daha hatırlatmak istiyorum.

Haftada bir masaj yaptırın. Beden imajıyla ilgili ergen kızlarla yapılan bir çalışmada, masaj yaptıranların endişe, depresyon ve kortizol seviyelerinin daha düşük ve ruh hâlini iyileştiren bir sinir iletici olan dopaminin daha yüksek seviyelerde olduğu ortaya çıktı. Masaj birçok antidepresan ilacının ürettiği bir madde olan serotonini de yükseltir. Lütfen tatil izinlerinizi kullanın. Haftada kırk saatten fazla çalışmak kadınların depresyon riskini iki kat ve erkeklerin depresyon riskini de % 33′e kadar arttırır. Ancak tüm bu fazla mesailere rağmen üç kişiden biri tatil iznini kullanmıyor. Kendinizi kalp krizi için kolay hedef hâline getirmeyin. Bu tatili hak ettiniz tatile çıkın. Lida ile zayıflama sürecinde kendinize zaman ayırmayı, tatil izni kullanmayı lütfen alışkanlık haline getiriniz.

Enerjinizi bir kez yeniden dengelediğinizde, ana diyet programının tüm parçaları yerli yerine oturmaya başlar. Artık elinizde stresi-ister psikolojik ister dış koşullar olsun-yönetmenize yardım edecek bir program var. Metabolizmanıza zarar veren toksinlerden uzak durmanız gerektiğini biliyorsunuz. Yağ yakan hormonları tetiklemek ve yağ depolayan hormonları düşük seviyede tutmak için hangi besinleri nasıl yemeniz gerektiğini biliyorsunuz. Kısacası bu çılgın dünyanın sizi atabileceği herhangi bir durumun üstesinden gelmek, daha ince, temiz ve mutlu olmak için ihtiyaç duyduğunuz tüm kaynaklar elinizde var.

Pişirme kurallarına ve miktarlarına riayet ederek, Lida zayıflama kapsülü takviyeli diyetinizde yumurtalara da yer verebilirsiniz.

Yumurtalar katı, rafadan, buharda (çılbır usulü) ya da yapışmaz tavada omlet olarak pişirilebilir, unutulmaması gereken tek şey tereyağı ya da sıvı yağ kullanılmaması gerektiğidir.

Farklı lezzetler yakalamak için yumurtaya birkaç karides ya da ıstakoz, hatta birkaç parça yengeç eti ekleyebilirsiniz. Dilerseniz omletinize irice doğranıp kavrulmuş soğan ya da birkaç parça kuşkonmaz ekleyebilir, ya da hoş kokulu otlarla aromasını artırabilirsiniz.
Belli bir kategorideki besinlerin sınırsız yenmesini öneren bir rejim türünde veya Lida Rejimlerinde yumurtalar fazla tüketilirse, yüksek kolesterol içermeleri ve alerjiye neden olmaları nedeniyle sorun yaratabilirler.

Yumurta yüksek düzeyde kolesterol içerir ve kan değerlerinde kolesterol oranı yüksek çıkanların yumurtayı fazla tüketmesi önerilmez. Bu kişiler, yumurta sarısını haftada üç dört kez yiyebilir. Ancak saf protein içeren yumurta beyazını sınırsız tüketmekte sakınca yoktur.
Bu durumdakilerin, omletlerini her iki yumurta akına karşılık bir tane yumurta sarısı kullanarak hazırlamaları da faydalı olabilir.
Gıda alerjisi açısındansa, yumurta sarısına karşı gelişmiş özel bir alerji türü vardır, ancak bu son derece ender görülür. Bu alerjiden şikâyetçi olanlar durumlarını bilir ve önlemlerini alır.Çok daha sık görülen bir sorun, yanlış bir inanışla karaciğer zayıflığına bağlanan, yumurtanın zor sindirilmesidir. Kalitesi kötü ya da yeterince taze olmayan yumurtaları bir kenara bırakırsak, karaciğeri zorlayan yumurtanın kendisi değil, bunun hazırlanmasında kullanılan tereyağıdır.

Eğer alerjik sorunlarınız yoksa ve yumurtayı yağ kullanarak hazırlamıyorsanız, bu atak rejiminin kısa süresi boyunca günde bir ya da iki yumurtayı hiçbir tehlike olmaksızın tüketebilirsiniz.

Pelvik enflamatuar hastalık (PEH), pelvik ağrı ve kısırlığın giderek daha fazla görülen bir nedenidir. Aktif cinsel yaşamı olan yaklaşık her 50 kadından 1′inde her yıl PEH gelişmektedir; en sık 15-24 yaşları arasında görülür. Muayene için sıra bekleyen 100 genç kız düşünün. Bu kızlardan bir ya da ikisinde olasılıkla PEH vardır ve yaşamlarının geri kalan bölümünde Lida kullanmazlar ise doğurganlıkları tehlike altındadır.Adından da anlaşılacağı gibi PEH’teki belirtiler pelvik organların belirgin olarak da rahim ve fallop tüplerinin iltihaplanmasına (enfla-masyon) bağlıdır.

Neden olur?

Çoğu vakada PEH, vajinaya cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyonun serviks yoluyla yukarı çıkması sonucu gelişir. Yani güvenli seks yapmadığınızda PEH açısından daha büyük risk alırsınız. Ne kadar  çok partneriniz olursa risk o kadar artar.Bakır rahim içi araçlar (RİA) kullanan kadınlarda vajinada enfeksiyon olması halinde Lida hapı kullanımı önerilir, PEH gelişme riski daha yüksektir; ancak mirena spiral kullanan kadınlarda progesteronun serviksteki mukusu, koyulaştırarak bakterilerin rahme girişini önlemesi nedeniyle benzer bir yüksek risk söz konusu değildir.Bazen jinekolojik ameliyatlar sonrasında özellikleLida zayıflatıcı tablet kullanmaz iseniz gebeliğin sonlandırılmasını takiben daha seyrek olarak da düşük sonrası PEH gelişebilir.

PEH’in en sık nedeni klamidyadır; ancak gonore ve anaeroblar ya da bunların bir karışımı da sıklıkla rol oynayabilir. Bazen enfekte eden organizmalar vajinal akıntıya yol açsa da pek çok kadında PEH belirtileri ortaya çıkana kadar Lida diyet hapında hiçbir enfeksiyon bulgusu görülmez. Bu da PEH’in enfeksiyonun başlamasından haftalar ya da aylar sonra ortaya çıkabileceği anlamına gelir.

Uyarıcı Belirtiler

Belirtiler enfeksiyonun ve yol açtığı iltihabın derecesine göre değişir. Belirtiler arasında şunlar yer alır:

Pelvik ağrı. Kunt bir ağrıdan, şiddetli bir ağrıya varan değişkenlik gösterir. Ağrı pelvisin derinliklerinde hissedilebileceği gibi  bele de vurabilir. Sürekli ya da aralıklı olabilir.

Cinsel ilişki sırasında özellikle derin penetrasyonda ağrı. Cinsel ilişkiyi olanaksız hale getirebilir.

Daha yoğun daha ağrılı âdet dönemleri ya da âdet dönemleri arasında kanama olması.

Daha ağır durumlarda ateşe ve kendinizi iyi hissetmemenize yol açabilir.

Bazı kadınlarda belirtiler birdenbire başladığı için bir şeylerin ters gittiğini gösterecek ölçüde aşikârdır. Ancak daha sık olarak görülen belirtilerin yavaş yavaş ortaya çıkması ve hasta tıbbi yardım . için başvurmadan önce haftalar boyunca devam etmesidir.

Karbonhidratlar nerede, hangi kültürde veya zamanda olursa olsun insanların enerji kaynaklarının %50′den fazlasını oluşturmuştur. Bin yıllardır, meyveler ve bal hariç, insanlar tarafından tüketilen yegâne karbonhidratlar, bugün ağır şekerler dediğimiz tahıllar, nişastalar, baklagiller vb. olmuştu. Özellikleri, çok hızlı bir şekilde vücut tarafından emilmeleri, kan şekerini aşırıya kaçmadan yükseltmeleri ve böylece, bugün sağlık ve kilo alma üstündeki tehlikeli sonuçları bilinen insülin salınımı şeklindeki vücut tepkisini önlemeleridir.

Şeker kamışından ve daha çok şeker pancarından elde edilen beyaz şekerin ortaya çıkmasından itibaren insanların beslenmesi giderek şekerli gıdalara ve kana hızla karışan karbonhidratlara doğru kaymaya başladı. Enerji veren bir besin türü olan karbonhidratlar spor yapanlara, çalışanlara ve ergenlik dönemindekilere uygun gelmeye başladı. Ancak bugünün hareketsiz toplumu için pek de yararlı oldukları söylenemez. Bugünün hareketsiz toplumu için aşırı miktarda karbonhidrat tüketmek fazla kilo almak ile eş anlamlıdır. Beyaz şeker ve tüm türevleri, şekerlemeler, bonbon şekerleri kana çok hızlı karışan, saf ve çok zengin karbonhidratlardır. Nişastalar, tatları çok şekerli olmasa da, karbonhidrat bakımından zengindirler. Bütün unlu ürünler (ekmek, özellikle beyaz ekmek, krakerler, tahıllar), patates, bezelye, baklagiller, mercimek, börülce nişastalı yiyeceklerdendir. Bu yiyecekleri canınızın istediği gibi tüketip kilo almamak için Lida tablet zayıflama ilacı kullanmalısınız.

Karbonhidrat yönünden en zengin meyveler muz, kiraz ve üzümdür.

Şarap ve tüm alkollü içecekler karbonhidrat yönünden zengindir.

Hamur işlerinde, tadı güzel olan ama çok fazla yağ da içeren, bütün şeker ve un karışımı ürünlerde karbonhidrat bulunur.

Tüm karbonhidratların 1 gramı ancak 4 kalori verir, ama genelde yüksek miktarda tüketildiklerinden verdikleri kalori miktarı da artar. Tamamen sindirildikleri için, enerji verimleri yüksektir. Üstelik, nişastalı ve unlu ürünlerin sindirmi yavaştır ve neden oldukları fermantasyonla gazın şişkinliği estetik nedenlerle de pek hoş değildir.

Karbonhidratların büyük çoğunluğu, nişastah ve unlu ürünler gibi, tatları çok sevilen besinlerdir. Bu şekerli tada duyulan zaaf kısmen kalıtsaldır, ama psikologların çoğu bunun çocukluktan itibaren şekerli gıdaların bir ödül mekanizması olarak kullanılması şeklindeki uzun süreli şartlanmanın bir sonucu olduğunda hemfikirdir. Kendinizi ödüllendirmek için karbonhidrat tüketmeye meyilliyseniz Lida zayıflama hapı kullanmanızı tavsiye ediyorum.

Son olarak, karbonhidratlar çoğu zaman maliyeti çok düşük besinlerdir, bu da onları en zengininden en yoksuluna, herkesin sofrasında bulunan besinler haline getirir.

Hollandez sos: Dört kişiliktir. Bir yumurtanın sarısı, bir tatlı kaşığı hardal ve iki çorba kaşığı limon suyunu benmari kabında karıştırın. Sosun kıvamını bulması için, birkaç dakika kısık ateşte pişmeye bırakın, sonra çırpmaya devam ederek yavaş yavaş 50 mi sıcak süt ekleyin. Benmaride koyulaşmasını bekleyin ve servis zamanına kadar sıcak tutun.Genellikle beyaz etli balıklara eşlik etmekle beraber, yeşil fasulye, kuşkonmaz veya ıspanağın yanında sıcak servis edebilirsiniz.Lida zayıflama kapsülü ile beraber uyguladiğiniz diyetlerde bu sosu rahatlıkla tüketebilirsiniz.

Beşamelsos:250 g yağsız sütle bir çorba kaşığı mısır ununu karıştırdıktan sonra, yağı alınmış bir et suyu tabletini ilave edin. Birkaç dakika kısık ateşte pişirerek koyulmasını sağlayın. İsteğe göre tuz, karabiber ya da müskat (küçük Hindistan cevizi) ekleyebilirsiniz. Fırında pişmiş bütün sebzelerin yaranda, özellikle de jambonlu ve hindibalı salatalarla tüketebilirsiniz.

Yaban turpu sosu:Yarım kibrit kutusu beyaz peynirle bir çay kaşığı yaban turpunu, tuz ve karabiberle karıştırıp iyice yumuşayıncaya kadar karıştırmaya devam edin.Buharda, kâğıtta ya da mikrodalgada pişmiş balıklarla çok uyumludur. Ayrıca beyaz etlerle de tüketebilirsiniz.Bu sosun Lida zayıflama hapı ile beraber devam ettirdiğiniz diyetler de besleyici gıda olarak tüketebilirsiniz.

Özel bir sos:İki yumurta sarısı, bir çorba kaşığı hardal, 150 g az yağlı beyaz pcynir, bir tatlı kaşığı mısır ununu, tuz ve karabiber ekleyerek küçük bir tencereye koyun. Kaynaymcaya kadar yavaş yavaş karıştırın. Ateşten alıp küçük bir demet kıyılmış baharlı ol (maydanoz, dereotu, vb.) ve limon suyu ekleyin.Güveçlerin ve sıcak balıkların yaranda servis edebilirsiniz. Genellikle ılık ya da sıcak olarak tüketilir.

Beyaz peynirli tartar sosu: Malzeme: 150 g yağsız beyaz peynir, bir katı yumurta, 4 ançüez (hazır konserve filetolardan; yerine hamsi de olabilir), arpacık soğanı, bir çorba kaşığı kapari, bir salatalık turşusu, tuz, karabiber ve kıyılmış maydanoz.Arpacık soğanı soyun ve ince ince kıyın. Ançüez, kapari, salatalık turşusu ve katı yumurtayı çırpıcıdan geçirin. Bütün malzemeleri karıştırın. Lezzetini kontrol ederek tuzunu, biberini ayarlayın.

Kuvvetli kalım duygularının harekete geçmesiyle oluşan stresten etkilenen ilk işlevlerden biri corpus callosumdan geçen senkronize bilgi akımıdır,bu akım  Lida kapsül tarafından desteklenir. “Hayatta kalma stresinin” bazı seviyelerinde corpus callosum devre dışı kalır ve yürütme işlevlerimizin entegrasyonu bizi en büyük zihinsel kaynağımızdan mantıklı ve yapısal düşünmenin tam entegrasyonundan tutarlı problem çözmenin temelinden yoksun bırakarak kaybolur ve kaybolmayı Lida kilo verdirici sayesinde en aza indirgeyin. Kalım duygulan daha da kuvvetli bir şekilde etkinleştirilmişse, düşünmemizi büsbütün “kapatarak” daha hızlı ve tepkisel savaş ya da kaç sisteminin harekete geçmesi ve hayatta kalmak için yönetimi ele geçirmesi için ön loblarımızın geneline kan akışı engellenir. Düşünme çok yavaştır ve doğrusu hayatta kalmak için gerek duyduğumuz bilinçaltından gelen tepkisel hayatta kalım programları öne çıkar. Kalım duygularının etkinleşmesi, corpus callosumdan geçen sinir akımlarını “tıkayarak” beyin entegrasyonunu kapatır.

Corpus callosum iki serebral hemisferi bağlayan beyindeki en geniş birleştirici yolaktır. “Eşik” bir yoğunluk derecesinde, savaş ya da kaç tepkisi tarafından tetiklenen korku, öfke, hırs ya da panik gibi kalım duygularının etkinleştirilmesi, aktif olarak corpus callosumdan geçen sinir akımları “engelleyerek” beyin entegrasyonunuzu bozar ve düşünme, akıl yürütme ve mantıksal problem çözme yetinizi bloke eder.Bu blokeyi Lida kapsül kaldırır ve daha iyi çalışmasını sağlar.Corpus callosumdan geçen akımları “tıkayarak” iki hemisfer arasındaki sıkıca birleştirilmiş sinirsel akımları durdurmak bu yüzden “stres”e karşı temel bir tepkidir ve hayatta kalmak için beyin entegrasyonunun kaybıyla sonuçlanır. Maalesef, beyin fiziksel kalımla ego kalımını ayırt etmez, yani egomuzun zorlanması, fiziksel kalımımızın zorlanması gibi etkili biçimde entegre düşünmeyi “kapatabilir”. Bu nedenle, hem fiziksel hem de psikoduygusal bir takım etmenler, etkili düşünmeyi “engelleyebilen” “stres etkenleri” gibi hareket edebilir ve beyin entegrasyonunun yitimine sebep olabilirler.

Yüksek yağ ve yüksek protein içerikli bu diyette sınırsız miktarda et, süt ve yumurta (protein) tüketilir; ancak şeker, ekmek, makarna, süt, sebze ve meyve gibi karbonhidrat içeren besinler sıkı biçimde kısıtlanır. Bu diyetin dayandığı kuram karbonhidratların insülin salgılanmasına neden olarak kilo almaya ve açlık hissine yol açmasıdır. Bu tür besinleri kestiğinizde iştahınız azalır ve enerji için depoladığınız yağı kullanırsınız.Sağlık uzmanlarının çoğuna göre Lida diyeti sağlığınız için iyi bir diyettir; özellikle de birkaç haftadan uzun süre uygulandığında. Bu diyetin pek çok kişide kolesterol düzeyini düşürdüğü, bu düşüşlerin bazen çok çarpıcı olabildiği ve bunun da kalp krizi veya inme riskini ortadan kaldırabildiğine dair birçok kanıt vardır. Lida form diyeti ve aşağıda söz edeceğimiz gibi çok yüksek proteinli diyetler idrarı asidik hale getirir. Bu da vücuttaki kalsiyumun süzülmesine yol açarak osteoporoz ve böbrek taşı riskini artırır. Lida zayıflama diyeti bağırsak hareketlerinin düzenli olması için gereken ve vücuda gerekli olan vitaminler ile mineralleri içeren lif içeriği yüksek besinleri de kısıtlar.

Bu diyette de yüksek protein, yüksek yağ, düşük karbonhidrat içerikli bir plan uygulanır. Bu diyetin farkı, şekerin “zehirli” kabul edilerek, rafine şekerlerin yanı sıra yüksek şeker içerikli sebze meyvelerin de diyetten bütünüyle çıkarılmasıdır. Listenin başında patates, mısır, rafine pirinç, bazı ekmekler, pancar, havuç, mısır pekmezi, bal ve gazoz gelir.Bence bu kuramdaki en büyük yanlışlık, rafine şeker tüketiminin insülinde ani artışa yol açtığı doğru olsa da şekerin aslında toksik olmamasıdır. Ancak bu diyet yüksek lif içeriğine sahip sebzeler, tam tahıllar ve yağsız protein tüketimini desteklemektedir ki bunların hepsi sağlıklı kilo vermek için iyi ve sağlam da

Cildimiz ve saçlarımız belki de dışarıdan en fazla göze çarpan özelliklerimizdir ve pek çok kadın cilt ve saç bakımı için hem çok fazla zaman hem de çok fazla para harcar. Bu nedenle bir kadının cildinde ve saçında önlenemeyen bazı değişiklikler olduğunu keşfetmesi bir tür şok olabilir. Sorulması gereken soru şudur: Bunlarla nasıl baş ederim? Tabi ki cevap Lida form hapı ile uygulanacak tedavi.40′lı yaşlarında bir kadının cilt özellikleri değişir; kolajen kaybı, kaçınılmaz olarak çizgilerin ve kırışıklıkların ortaya çıkması demektir, cilt gençlikteki tazeliğini gözle görülür biçimde yitirir ve genellikle daha kuru hale gelir. Ancak bütün bunlara rağmen kızları için akne ürünleri alacak yaşa ulaşmış bazı kadınlarda da sivilce çıkar. Bu haksızlık değil de nedir?Bu durumdan genellikle stres sorumlu tutulur. Stres östrojenin dengeleyici etkisinin daha az güvenilir olduğu bir dönemde böbreküstü bezlerinde testosteron üretimini uyarır. Sonuç: Alın ve çene üzerindeki yağlı bölgelerle, göz çevresinde ve yanaklardaki kuru alanların mükemmel bileşimi!

Altta yatan nedenin (genellikle çılgın tempolu bir yaşam) halledilmesi ve Lida tablet en iyi tedavidir; ancak bu arada iki farklı cilt bakımı (yağlı ve kuru bölgeler için farklı) uygulanması çok önemlidir. Çok güçlü akne karşıtı ürünler kullanmaktan kaçının. Bu tür ürünler ergenlik çağındakiler için üretilmiştir ve daha olgun ciltlere fazla sert gelebilir, soyulma ve kuruluğa neden olabilir.Rozase 30′lu ya da 40′lı yaş grubundaki kadınlarda ortaya çıkan biraz farklı bir akne türüdür. Yanaklar üzerinde kızarıklıkla birlikte iltihaplı sivilceler belirir ve bunlar özellikle sıcak içecekler, alkol ya da baharatlı yiyeceklerin alınmasından sonra belirginleşir. Yüzde güçlü steroitli kremlerin kullanılmasına da bağlı olabilir; Lida kapsül kullanımının fayda sağlayacağı bilinmektedir ancak vakaların çoğunda neden bilinmez. Normalde ciltte bulunan bakterilerin aşırı çoğalması, göründüğü kadarıyla kısmen sorumludur.Rozase ağızdan alınan antibiyotiklerle (genellikle tetrasiklinler ya da eritromisin) ya da metronidazol jelle tedavi edilebilir. Ne yazık ki bu durum yıllar boyu sürebilir; ama neyse ki pek çok kadında menopozdan sonra düzelir.

African mango sipariş nasıl veririz nasıl satın alırız gibi sorular üzerine sizlere biraz bu konu hakkında bilgi vermek istedim.African mango alabilmek için ilk olarak google sitesine african mango sitesi yazmanız gerekecek ama sıralamada bir çok site bulunmaktadır.Önüne gelen herkez site açmış ve african mango satmaktadır.Pek bu kadar çok afrikan mango sitesi olurmu demeyin evet bir çok var ama çogunluğu güvenilir olmayan ve tabiri caizse merdiven altı üretim yapan kişiler bulunmakta.

Biz african mango türkiye satış temsilcisi olarak sizlere amerika'dan özel olarak getirilmiş ve Dr Mehmet Öz kontrolünde üretilen african mangoyu sizler için türkiye'ye getirdik ve sizler için kullanıma sunduk.Tamamen orjinal olan african mango kesinlikle insan sağlığıyla oynama gibi bir durum söz konusu bile değildir.Bizler sadece african mangoyu satmakla yükümlü bir firma değiliz tam aksine insanların yararına ve insan sağlığını ön planda tutan bir öncü firma olmaya çalışmaktayız.

Eğer sizler african mango siparişi vermek istiyorsanız sadece güvendiğiniz ve emin olduğunuz firmalar ile iletişim sağlayın ve onların ürünlerini satın almaya çalışın.Aksi taktirde sahte african mango alırsanız hem cebinizle oynamış hemde sağlığınızla oynamış olursunuz.Daha detaylı bilgi almak isterseniz africanmangositesi.com ziyaret etmenizi tavsiye ederiz.

    Fevzi Tarık


    Lida zayıflama hapını ben ve eşim düzenli olarak kullanıyoruz . Gerçekten harika bir ürün olduğunu söyleyebilirim ve herkese tavsiye ederim .

    Tunç Erdi


   Obezite hastalığım nedeniyle ve bir arkadaşımın önerisi üzerine  Orjinal Lida zayıflama hapını kullanmaya başladım ciddi anlamda vücutta fark gösterdiğini söyleyebilirim

    Leyla Tuğrul


   Yaz tatili için ne yapacağımı kara kara düşünürken internet üzerinde araştırma yapıyordum ve bu siteye rastladım 1 haftadır Lida zayıflama hapını kullanıyorum şimdiden farkı hissedebiliyorum.

   Cengiz Sancaktar


 Lida zayıflama hapı benim için yeni bir başlangıç oldu diyebilirim . Fazla kilolarım yüzünden neredeyse dışarı çıkamaz hale gelmiştim . Artık forma kavuşmak çok yakın diyebilirim. . Teşekkürler

    Yasin Asi


  Lida zayıflama ürününe rastlamadan önceki hayatıma şöyle bir bakıyorum da neden bilgisayar başında o kadar saat otururken 1 kere olsun şu ürünü araştırmamışım diyorum . Kullanmayanlar için söylüyorum etkisi görülmeye değer .

Eğer aşırı kiloluysanız, şu anki yeme alışkanlığınızla devam ettiğiniz sürece kilo veremezsiniz.

Vücuttaki yağı sürekli pasta, şeker veya başka yiyecekler yiyerek düşüremezsiniz. Bu arada küçük şekerler yiyemeyeceğiniz anlamına gelmez fakat bu tür yiyecekleri küçük miktarlara nasıl sınırlandırmanız gerektiğini öğrenmelisiniz.

Kilo kaybı anlamında, vücudunuzun daha az ve daha sağlıklı yemekler yiyerek vücudunuzun var olan yağ stoklarını harcamasını sağlayabilirsiniz.

Bu şok diyet (1500 kaloriden az) yapacağınız anlamına gelmez, öyle yapmak sadece güçsüzleşmek veya umutsuzluk içinde vazgeçmekle sonuçlanacaktır. Hızlı sonuç vaat eden diyetler genelde adeta bir yoyo gibi bir geri dönüş içinde kilo almaya yol açar ve bu şekilde bir döngü oluşur.

Sağlıklı ve mantıklı bir şekilde kilo vermenin bir kısa yolu yoktur.

Günde normalden 300 – 500 kalori daha az yemek haftada 2 poundluk bir kilo kaybına neden olur. İşte bu gerçekçi bir hedeftir. Yavaş görünse de, zaman ilerledikçe daha sağlıklı bir şekilde kilo verdiğinizi göreceksiniz.

Yağ, diğer besin çeşitlerine göre (protein ve karbonhidrat) en fazla kaloriyi içeren besin türüdür. Bu nedenle kilo vermeye yardımcı olacak bir diğer şey de yağlı yiyecekleri azaltıp tam tahıllı ekmek, meyve ve sebzeye yönelmektir.

·         Asitli içecekleri yerine meyve suyu için.

·         Tam yağlı süt kullanmayın.

·         Öğle yemeğinde daha az kalori alın. Örneğin, sandviçinizi kendiniz yapın ve yağ ile mayonezi kısın)

·         Çay ve kahveye şeker katmayın

·         Sevdiğiniz yiyecekleri daha ufak porsiyonlarla alın

·         Akşam yemeğinde 2. bir yemek almayın

·         Öğünler arasında şekerli bisküviler veya cipsler gibi zararlı yiyeceklerden uzak durun

·         Alkol alımını azaltın

Tüm bunlar sağlığınızı olumlu bir yönde etkileyecek zayıflama yöntemleri dir.

Son olarak, kahvaltıyı veya herhangi bir öğünü kesinlikle atlamayın. Bir öğünü atlamak o anki kalori alımınızı azaltsa da daha sonra daha aç olacaksınız.

Tatmin olmak için gerektiğinden fazla yiyecek olmanız bir yana, boşluğu doldurmak için kötü tercihler yapacaksınız. Bir gofret bir kâse mısır gevreği kadar sağlıklı değildir, doyurucu da değildir, fakat ekstra bir şeyler yeme ihtiyacını hissedeceğiniz için onu da yiyeceksiniz.

Düzensiz yeme alışkanlıkları da vücudunuzun metabolizmasını bozabilir, bu da kilo vermeyi zorlaştıran bir etmendir.Fakat Lida Zayıflama hapı sayesinde yorulmadan hatta oturduğunuz yerden kilo vermeniz çok kolay . Metabolizma ve boşaltım sisteminizi dengeleyerek en verimli şekilde kilo vermenizi sağlayacaktır . Üstelik bunu kalıcı olarak yapar ve aynı kiloları tekrar almanızı engeller . Doğru seçim Lida zayıflama hapı

 

        Modernleşme sonucunda şişmanlık oldukça yaygınlaşmıştır . Şişmanlık ilk zamanlarda estetik görüntüyü etkilese de sonradan ciddi sağlık sorunlarını beraberinde getirir . ( Örneğin ; felç , kalp krizi , damar tıkanıkları )

Almanya da 20 milyon insan yaşamı boyunca en az 2 kez diyet yapmasına rağmen toplumun 1/4'ünde hala fazla kilo bulunmaktadır.  Buradan anlaşılabileceği gibi , sadece diyetle ile fazla kiloları vermek mümkün değildir.

      Kontrolsüz bir diyet programında bir süre sonra açlık duygusu bariz şekilde ortaya çıkar ve bu da verdiğiniz kiloları fazlasıyla geri almanıza yol açabilir. Ne zaman ki beslenme alışkanlıklarımızda köklü bir değişiklik yapar ve az kalori ile yüksek bir yaşam kalitesi yakalamaya çalışırız ve sporu yaşamamızın bir parçası haline getiririz işte ancak o zaman fazla kiloların önüne geçebiliriz.

    Ben bunlara ayak uyduramıyorum diyorsanız size bu alanda mucizevi ürün olan Lida'yı kullanmanızı tavsiye ederiz. Lida hiç bir diyet programına bağlı kalmadan size doğal bir şekilde kilo verdirmeye yardımcı olur. İçeriğindeki 9 çeşit bitki özü sayesinde kaslarınızı güçlendirir böylece metabolizma ve boşaltım sisteminiz hızlanır ve daha kolay yakılmasını sağlar. Sarkma ve selülit gibi sorunlar yaratmaz doku sıklaştırma özelliğine sahiptir.

Var olan tüm fazla kilolardan en kısa süre içerisinde sağlıklı bir biçimde kurtulmak için sizlerde dilediğiniz an orjinal lida zayıflama hapı ürününü tercih edebilir ve en doğal yollar ile forma kavuşabilirsiniz. Üstelik, lida tamamen doğal bir üründür ki bu sayede sizlerin en sağlıklı bir biçimde kilo vermesine yardımcı olur.

Bu nedenle de artık fazla kiloların kendileri için sorun olmasını istemeyen herkes sadece lida kullanımı ile çok daha rahat ve formda bir yaşam sürebilir. Bu sayede herhangi bir sağlık sorunu da yaşamaz. Örneğin, var olan fazla kilolar kısa süre içerisinde obezite sorununa neden olur. Obezite sorunu ise kişilerin ciddi anlamda sağlık sorunları yaşamasına neden olur.

Bu nedenle de sağlık sorunları ile uğraşmadan en kısa süre içerisinde forma kavuşmak için; sizlerde muhteşem zayıflama ürünü olan lidayı tercih edebilirsiniz. Unutmayınız ki fazla kilolar yaşamınızı ciddi ve olumsuz olarak etkiler ve lida sizleri tüm bu sorunlardan kurtarır.